Milas – Çomakdağ kentsel sitindeki yeni projemize başladık

Çomakdağ Köyü, Milas merkezinin 14 km kuzeyinde, Beşparmak Dağı’nın eteklerinde yaklaşık 500 yıl önce kurulmuştur. Köyün ekonomisi ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılıkla üzerine kuruludur. Köyün büyük bir bölümünde yerleşimlerin dokusunun kayalara, kayaların büyüklük ve pozisyonuna bağımlı olarak biçimlenmesi ve taşın çizdiği morfolojik dokuya uyum özelliği, tüm bölgenin en genel ve görünür karakteristiğidir.

Yerleşilecek arazinin, yapılacak evin, ekilecek bahçenin veya ağılın yerini ama belki daha önemlisi yerleşmenin ana çizgilerini, yolların güzergahını, ortak veya özel, açık veya kapalı mekanların yerini doğanın/kayaların morfolojisi ve konumu belirler. Doğayla iç içelik bölgede kaçınılmaz bir seçimdir.

Taşın morfolojisinin böylesine baskın göründüğü bölgede yerleşme adlarının Çomakdağ, İkiztaş veya Sarıkaya oluşu elbet rastlantı değildir. Adeta her şeyin taş/kaya üzerinden tanımlandığı bir dünya gibidir bu yerleşmeler.

Köyün tümünde geleneksel konut yapımının ana malzemesi coğrafyanın olanaklarına bağlı olarak öncelikle taştır. Bunlar bölgenin doğal malzemesi olan ve işlenmesi önemli bir teknoloji gerektirmeyen gnaystır. Sınırlı ölçüde mermer kullanımı da görülür. İkincil malzeme, iç mekanlarda ve örtülerde kullanılan ahşaptır. Ormanlık olan çevrede ahşap işçiliğinin varlığı doğaldır.

Yer yer küçük düzlüklerin bulunduğu aşınım yüzeylerine yerleşmiş olan Çomakdağ, ova veya az eğimli yamaçlardaki düşük yoğunluklu kırsal yerleşme modelinden farklı olarak engebeli arazinin sınırlı alanlarını kullanan yoğunluklu bir yerleşime sahiptir.

Araziye konumlanabilmenin gereği olarak da hiçbir geometrisi olmayan, serbest nizam yerleşimlerdir. Oranlı olarak en geniş düzlük olan köy meydanı dışında evler, çoğunlukla fazla aralıklı olmayan ama kot farklarından yararlanılarak topoğrafya ile uyumlu bağımsız birimler olarak yerleşmiştir. Ortak kullanım alanı olan meydan bir ulaşım merkezi işlevini de üstlenmiştir. Motorlu araçla köy içi ulaşım olanağı ise arazi koşullarına bağlı olarak çoğu kez kısıtlıdır. Yollar da coğrafya ile tanımlı olarak karakteristiktir. Büyük bölümüyle araç geçişi yapılamayan ve genellikle tüm kırsal yerleşmelerde olduğu gibi geometrik düzeni olmayan yollardır. Bununla birlikte burada alışagelen toprak yol yerine kayaların sırt veya boşluklarından geçen aralık benzeri ve taş çıkmalı yollar, çoğu kez de çıkmazlar çoğunluktadır. Ancak yine bu nedenle, jeomorfolojinin sürprizli görünümleri, evlerin ve kayaların iç içeliğini sergilerken bu yerleşimlerin kendine özgünlüğünün de bir parçası olur.

Genelde kırsal yapım tekniği ve işçiliğinin daha serbest olan malzeme kullanımı ve yapım tekniği, burada yerini disiplinli bir yapıma bırakmış görünmektedir. Taşların düzgün kesimi, derz aralıkları ve oturtma beceresi, kuru duvar tekniğine aşina bir işçiliği düşündürür.  Kuşkusuz her yapıda aynı özen ve kalite elde edilememiş olsa da genel çizginin geleneksel alışkanlıkları işaret ettiği görülmektedir. Çıkma ocakların alt kısmında yer alan taş sırasının yuvarlatılması da yine özenle yapılan bir uygulamadır.

İlk yapılar, toprak damlı, düz çatılı ve taş duvarlı, tek ya da iki katlı evlerdir. Bölgedeki taş ocaklarından çıkarılan taşlarla inşa edilmiş bu evlerde, duvarlar 30-50 cm genişliğinde ve 50-120 cm uzunluğunda düzgün taş bloklarla örülmüştür. Aralarındaki boşluklar ise tuğla kırıklarıyla doldurulmuştur. Zamanla betonarme ve tuğla yapılar artmış olsa da köyün tarihi dokusu hala büyük ölçüde korunmuş durumdadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir